Shemsa Hanım…..
Shemsa Hanım ın öyküsü uzun yıllar önceye, 1887 yılına kadar uzanıyor. Ve bu öykü; doğa ile insanın sevgi dolu birlikteliğine, bir ailenin 4 kuşaktır sürdürdüğü köklü bir geleneğe ayna tutuyor.
19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda bir uç beyinin kızı olarak dünyaya gelen Shemsa Hanım, dönemin önde gelen mebuslarından biri ile yaptığı izdivaç sonrası, henüz bilmese de, asırlara meydan okuyan bir geleneğin ilk temellerini atıyordu.
Eşinin görevi gereği atandığı Denizli bölgesinde, 300 hektarlık bir arazinin başına geçen Shemsa Hanım, kısa zamanda toprağın sadece karınları değil, ruhu ve zihni de besleyebildiğini keşfetti.
Shemsa, adının hakkını vererek, işlediği toprakların geleceğine ışık oldu. Her adımında görgüsü, bilgisi ve doğa sevgisiyle bölgeyi besledi, kalkınmasına katkı verdi. O, yaptığı işi tarımcılık olarak değil doğayla uyumlu bir ortaklık olarak gördü. Kendi elleriyle lavantalardan keseler, güllerden esanslar ve zeytinlerden sabunlar hazırlayarak, doğanın sunduğu zenginliği çevresindekilerle paylaşmaktan keyif aldı.
Yaşamı boyunca toprakla arasında öyle kırılmaz bir bağ kurdu ki; ailesi siyasetten bilime, din alimliğinden şirket yöneticiliğe birçok alanda görev yapan değerli bireyler yetiştirse de, toprağından asla kopamadı.
Bugün, ailenin 4. kuşağı, Shemsa’nın mirasını yaşatmaya, onun yolundan yürümeye ve attığı tohumları yeşertmeye devam ediyor. 150 yıla yaklaşan bir serüvende doğa ile insanı buluşturmayı sürdürüyor.